Listen Radio Groove Mix

Yeni tasarım yeni başlangıçlar…

Alpsolak.com screenshot

90’lı yıllardan beri hobi olarak web teknolojileri ve internetle ilgileniyorum. Daha önce birkaç site projem oldu. Örneğin Muzikopat.com. Keyifli bir amatör projeydi. 5000’e yakın kayıtlı kullanıcıya ulaşmıştı… Sonrasında online müzik dinleme hizmeti veren Musicopat.com diye bir site açıldı. Benim adresime çok benzediği için o siteye ulaşmak isteyen binlerce insan benim siteye akın etmeye başladı. O yıllarda Google Analytics hizmetinde web trafik grafiği bir anda tavana vurdu. Bu elbette benim için iyi bir olgu olarak gözüküyordu. Ancak online müzik dinleme umuduyla benim siteme gelenlerin, bu hizmeti alamaması benim gönlümün razı olabileceği bir olay değildi. Nitekim arkasında fena olmayan bir sermaye bulunan Musicopat sitesi benimle irtibata geçti ve domain adresini benden istedi. Ben de kendilerini kıramadım ve domaini onlara yaptıkları işe göre cüzi bir rakama devrettim.

2007-2008 yıllarında artık CMS sistemler iyiden iyiye gelişmiş ve blog kavramı iyice oturmaya başlamıştı. Geçmiş dönemlerde ben PHP Nuke, Geeklog ve Joomla gibi sitemlerle siteler yapmıştım. Ancak WordPress bu sistemleri geride bırakarak ön plana çıkmayı başardı. Çünkü WordPress öncelikle SEO friendly yani arama motoru dostuydu. Açık kaynak kodlu ve gelişmeye açıktı. O güne kadar WordPress için binlerce eklenti yazılmıştı. Kısaca onunla yapılamayacak site yoktu.

Ben de kendime bu sistemi seçtim. Yıllar içinde başta alpsolak.com olmak üzere bir çok blog açtım. Çoğu zamansızlıktan ya da işlere dalmaktan yürümedi… Ancak WordPress her zaman benim içim vazgeçilmez oldu. Kimi zaman daha premium temalara (ücretli tasarımlar) yöneldim. Kimi zaman da ucuza kaçtım ve bedava kullandım. Ancak her zaman indirdiğim temaları kendi zevkime göre az çok kişiselleştirerek bir şeyler katmaya çalıştım…

Uzun yıllardır oturup bir tema yapma cesaretini kendimde bulamamıştım. Açıkçası ben biraz eski web teknolojilerinde kalmıştım. Artık web tasarımları daha çok CSS ile yapılıyordu. CSS ise kolay ama yazması  uzun süren bir dildi. HTML’den gelen alışkanlıklarla hazır temaların CSS’leriyle istediğim gibi oynuyordum…. Ancak bugüne kadar hiç Photoshop ya da Fireworks’te yaptığım bir web tasarımını CSS’e aktarmamıştım.

En sonunda orijinal olamamaktan ve hep başkalarına bağlı olmaktan sıkıldım. “Madem bir şeyi yapıyorum ve WordPress’i seviyorum, biraz daha kendimi geliştireyim” dedim. İçine girdikçe WordPress’te tema yapmanın sandığımdan çok daha kolay olduğunu öğrendim. Artık bu altyapıyı kullanarak istediğim tasarımda her türlü siteyi yapabileceğimi ve tasarımımı neredeyse kayıpsız olarak dilediğim gibi CSS’e aktarabileceğimi biliyorum. Herhangi bir gelişmiş kod lazım olduğumda bunu webten kolaylıkla bulup WordPress sistemine entegre edebileceğimin de farkındayım… Ve bana bu tatmini yaşattıkları için WordPress sistemini yazan, geliştiren ve internette bilgilerini paylaşarak benim gibi insanlara yardımcı olan insanlara da sonsuz teşekkür ediyorum.

Evet artık %100 Alp Solak tasarımı bir temaya sahibim. Elbette daha önce yapılmış temalardan esinlendim ama bu temanın aynısının web aleminde olmadığını bilmek beni daha keyifli kılıyor. Yıllardır boş vakitlerimde karalamaya çalıştığım yazılarımı artık daha keyifli yazacağım.

Evet belki çok yaratıcı ve orijinal bir tema değil ama sadeliği ve ihtiyacımı görmesi ve bir işe koyulup sonuçlandırmış olmanın hazzı benim için şu an yeterli…

Umarım ziyaretçilerim de bu yeni siyah-beyaz temayı beğenirler…

Hayatımda yaptığım bu değişikliğin,  gelecekteki yenilikler için bir başlangıç olmasını diliyorum.

Bir daha ki yazıda görüşmek üzere…

Yorum ekle

Bir Yorum Yazın

Cemal Alp Solak

İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri 2004 Mezunu, Eski Gazeteci, blogger, iletişim ve dijital pazarlama uzmanı... PHP ve WordPress sevdiği konular...