Listen Radio Groove Mix

Hepimizin söylediği beyaz yalanlar

Beyaz yalanlar. Aslında masum yalanlar. Hangimiz yapmıyoruz ki bu beyaz yalanları? Amacı bazen kendimizi kötü bir durumdan kurtarmak, bazen de karşımızdaki kişiyi kırmamak. Ne olursa olsun beyaz yalanlar hayatımızda yeri geldiğinde olsun ama sürekli yalan söylemek değil. Şahsen ben yalan konuşan, sürekli atıp tutan insanları sevmem.

Beyaz yalanlar videosunu izleyin

Bir süredir YouTube için videolar çekip yüklüyorum. En son videomda işte bu beyaz yalanlarla ilgiliydi. YouTube‘da yer verdiğim videoları aynı zamanda siteme taşıyorum ve paylaşıyorum. İşte bu yazı aslında YouTube için çektiğim videoyu paylaşmak için yazıldı. Esas olay videoda yani. O yüzden ekranın en yukarısına gelerek videoyu oynat tuşuna basın ve beyaz yalanlar konusunu derinden işlediğim bu videoyu izleyin. Eğlenceli oldu, benden söylemesi.

Biraz örnek verelim

Beyaz yalanlar Pinokyo

Video dışında buradan da biraz beyaz yalanlara örnek verelim. En çok yapılanlardan biri “Beş dakikaya geliyorum”. Biri size “5 dakikaya geliyorum” ya da “Neredeyse geliyorum” veya “Gelmek üzereyim” diyorsa, bilin ki en az daha yarım saat var gelmesine. Başka bir örnek verelim.

“Suç sende değil, bende”, “Sen mükemmel birisin, ben değilim”. Bunu da çok sık yapıyoruz değil mi? Bir ilişkiyi bitirmek isterken. Dürüstçe “Ayrılmak istiyorum” diyemiyoruz bir türlü. Böyle olunca da karşımızdaki kişi, genelde tam olarak anlayamıyor mesajı. Bir umut beslemeye devam ediyor. Halbuki, baştan dan diye, “Ben artık seni sevmiyorum, bitirmek istiyorum” diyebilsek, her şey herkes için daha kolay olacak.

En komik beyaz yalanlardan biri de “Seni görmedim”. Bunu da çok yaparız. Bir restorana, bir mekana girdiğimizde, sevmediğimiz ve görmek istemediğimiz birini gördüğümüzde, kafamızı çevirerek hızla uzaklaşırız. Ve içimizden deriz ki, “Umarım beni görmemiştir ve yanıma gelmez.” Ancak genelde o kişi de sizi görür. Ve o da sizi çok sevmese de sizden biraz daha sıcak kanlıdır. Bu yüzden görmezden gelmeyi kendi içine sindiremez ve “Gideyim şuna bir selam vereyim” diye düşünür. Sonrasında usulca yanınıza gelir ve “Merhaba” der. Siz de onu daha önce hiç görmemiş gibi yaparsınız. “Aaa merhaba, nerede oturuyordun, seni görmedim” dersiniz. O bunu yemez ama kibar bir insan olduğu için bozuntuya vermez. Siz de hiç istemediğimiz iki üç dakikalık geyik konuşmanızı yapmak zorunda kalırsınız.

İşte böyle. Yazıda fazla detay yok. Detay dediğim gibi videoda. Burada bir içerik ekleyince, bir miktar yazı yazmam gerekiyor. O yüzden bir şeyler karaladım hızlıca. İddialı bir yazı değildi, ancak her yazıda illa iddialı olacağım diye bir şey yok. İçimden geldiği şekilde, burada paylaşıyorum. Okuyan herkese de selam ve sevgilerimi sunuyorum.

Hoşça kalın.

Haruki Murakami hakkında 20 bilgiyi bir videoda anlattım. Buradan izleyebilirsiniz.

Yorum ekle

Bir Yorum Yazın

Cemal Alp Solak

İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri 2004 Mezunu, Eski Gazeteci, blogger, iletişim ve dijital pazarlama uzmanı... PHP ve WordPress sevdiği konular...